13 Şubat 2013 Çarşamba

SECAVEND VAKF İŞARETLERİ


SECAVEND VAKF
İŞARETLERİ

م

) ) :Mim: Vakf-ı lâzım işaretidir. Bu işaret nerede gelirse orada
vakfetmek laz
ımdır. Vacibtir. Vakf terk edilemez. Çünkü kasd edilen
mana bozulur. Hatta bu vakf, kasden terk edildi
ği taktirde, küfrü icab
ettirmesinden korkulur. Mim 
İşareti, Kur’an-ı Kerim’de -84- yerde
bulunmaktad
ır.



ط

) ) :Tı: Vakf-ı mutlak alâmetidir. Bu işaretin bulunduğu yerde de
vakf yap
ılması evla olmakla beraber, vasl da caizdir. Vakf yapılmazsa da
bir 
şey lazım gelmez. Bu işaretin bulunduğu yerde durulur ve devam
edilir.

ج

) ) :Cim: Vakf-ı caiz alâmetidir. Vakf ile vasl ihtiyaridir. Ancak
vakf evlad
ır.

ص

) ) :Sad: Vakf-ı ruhsat işaretidir. Vakfın yeri olmayan, fakat
zarurete mebni vakf caiz olan mahal demektir. Vakf yap
ıldığı taktirde
geriden almaya lüzum yoktur.

ز

) ) :Ze: Vakf-ı mücevvez alametidir. Vakf caiz olmakla beraber
vasl evlad
ır. Vakf yapılırsa, geriden almak caizdir.

لا

) ) :Lamelif: Vakfın caiz olmadığını gösterir. Durma, durulmaz
demektir. Çünkü mana tamam olmam
ıştır. Vasl etmek lazımdır. Vakf
yap
ılırsa geriden almak gerekir. Ancak ayetin sonunda olursa, tekrar
geriden almak do
ğru değildir. Çünkü orası diğer bir ayetin başıdır.

ق

) ) :Kaf: Vasl alametidir. Vakf caizse de vasl evladır.

قف

) ) :Kıf: Vakf alametidir. Bu kelime üzerinde “vakf yap”
demektir. Vasl da caizdir,

صلي

) ) : Sılî: Vakfın caiz, vaslın efdal olduğuna işarettir.

ك

) ) : Kef ( آذا ) veya ( آذلك ) kelimesinin kısaltılmış şekli olup, bir
önceki i
şaret gibidir, demektir.

ع

) ) :Ayın: Rükû alametidir. Namaz kılarken rukuya gitmenin güzel
ve münasib oldu
ğunu bildirir. Mevzu ve kıssa başıdır. Buna: “Aşr-ı şerif”
i
şareti de denir.

س

) ) : Sin ( سكته ): Sekte işaretidir.
( ): Bu üç noktal
ı işaretin birisinde durulunca ötekinde
durulmaz. 
İkisinde de durulmazsa bir şey lazım gelmez.

خ

) ) : Hı; ( خمسة ) kelimesinden alınmış olup, 5 ayette bir konur.

مَدْ

) ): Med işaretidir. Altında bu işaret bulunan harf uzatılır.

قَصْرٌ

) ) : Kasr işaretidir. Altında bu işaret bulunan harf, uzatılmadan
okunur.
NOT: ( 
أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ ) de ( لا) işareti varsa da, mezhebimize göre burası

ayet sonudur. Binaenaleyh, burada vakf yapılır ve devam edilir. Geriden

almaya veya vakfı terk etmeye gayret göstermeye lüzum yoktur.
Bu secavend vakf i
şaretlerine riayet etmek gerekir. Riayet
etmemek, durulacak yerde durmamakta, durulmayacak yerde de
durmakta kerahet vard
ır. Hatta, manayı ifsad edecek yerde kasden
durmak haramd
ır. Ümmü Seleme validemizden rivayete göre
Peygamberimiz (S.A.V.) Fatiha-i 
şerife’nin her ayetinde vakfetmişlerdir.
K
ıraata ilk defa başlamak veya vakf yaptıktan sonra kıraata devam
etmek için tekrar ba
şlamak diye tarif ettiğimiz “ibtida” esnasında da


manan
ın tam olup-olmayacağına ve değişip-değişmeyeceğine çok dikkat
etmek laz
ımdır. Çünkü bazı hatalı okuyuşlar manayı ifsad edebilir. Hele
kasdî olursa, insan
ı küfre de sevk edebilir. Tevbe süresi, 30. ayetindeki;
“Uzeyr ALLAH’
ın oğludur = ( عُزَيْرٌ ابْنُ اللهِ )” kısmından ibtida etmek gibi.
Halbuki bunun makablindeki “(Ve Yahudiler dedi ki = ”
وَقَالَتِ اليَهُودُ


kısmından başlamak lazımdır. Yine kıraat esasında: ( اِنِّي آَفَرْتُ ) üzerinde

vakfedip, ilerisinden, yani ( بِمَا اَشْرَآْتُمُونِي ) den başlamak da böyledir.
Maalesef, bu husustaki hatal
ı okuyuşlara sık sık rastlamaktayız. Kıraattan
tamamen ayr
ılmak niyetiyle okumayı kesmek diye tabir ettiğimiz “Kat’
halinde de bu mana cihetine çok dikkat etmek gerekir. Okumaya devam
edilmesi mana yönüyle zaruri olan yerlerde, ayet sonu cüz veya hizib
sonu bile olsa k
ıraattan ayrılmak katiyyen doğru değildir. Arapça iyice
bilinmeden, bu hususu bir tak
ım kaidelere dökmek mümkün değildir,
kanaatindeyiz. 
Şu kadar var ki, vakf hükümlerine riayet etmek, ibtida ve

kat’ esnas
ında insanı nisbeten hatadan kurtarır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder