SECAVEND VAKF
İŞARETLERİ
م
) ) :Mim: Vakf-ı lâzım işaretidir. Bu işaret nerede gelirse orada
vakfetmek lazımdır. Vacibtir. Vakf terk edilemez. Çünkü kasd edilen
mana bozulur. Hatta bu vakf, kasden terk edildiği taktirde, küfrü icab
ettirmesinden korkulur. Mim İşareti, Kur’an-ı Kerim’de -84- yerde
bulunmaktadır.
vakfetmek lazımdır. Vacibtir. Vakf terk edilemez. Çünkü kasd edilen
mana bozulur. Hatta bu vakf, kasden terk edildiği taktirde, küfrü icab
ettirmesinden korkulur. Mim İşareti, Kur’an-ı Kerim’de -84- yerde
bulunmaktadır.
ط
) ) :Tı: Vakf-ı mutlak alâmetidir. Bu işaretin bulunduğu yerde de
vakf yapılması evla olmakla beraber, vasl da caizdir. Vakf yapılmazsa da
bir şey lazım gelmez. Bu işaretin bulunduğu yerde durulur ve devam
edilir.
vakf yapılması evla olmakla beraber, vasl da caizdir. Vakf yapılmazsa da
bir şey lazım gelmez. Bu işaretin bulunduğu yerde durulur ve devam
edilir.
ج
) ) :Cim: Vakf-ı caiz alâmetidir. Vakf ile vasl ihtiyaridir. Ancak
vakf evladır.
vakf evladır.
ص
) ) :Sad: Vakf-ı ruhsat işaretidir. Vakfın yeri olmayan, fakat
zarurete mebni vakf caiz olan mahal demektir. Vakf yapıldığı taktirde
geriden almaya lüzum yoktur.
zarurete mebni vakf caiz olan mahal demektir. Vakf yapıldığı taktirde
geriden almaya lüzum yoktur.
ز
) ) :Ze: Vakf-ı mücevvez alametidir. Vakf caiz olmakla beraber
vasl evladır. Vakf yapılırsa, geriden almak caizdir.
vasl evladır. Vakf yapılırsa, geriden almak caizdir.
لا
) ) :Lamelif: Vakfın caiz olmadığını gösterir. Durma, durulmaz
demektir. Çünkü mana tamam olmamıştır. Vasl etmek lazımdır. Vakf
yapılırsa geriden almak gerekir. Ancak ayetin sonunda olursa, tekrar
geriden almak doğru değildir. Çünkü orası diğer bir ayetin başıdır.
demektir. Çünkü mana tamam olmamıştır. Vasl etmek lazımdır. Vakf
yapılırsa geriden almak gerekir. Ancak ayetin sonunda olursa, tekrar
geriden almak doğru değildir. Çünkü orası diğer bir ayetin başıdır.
ق
) ) :Kaf: Vasl alametidir. Vakf caizse de vasl evladır.
قف
) ) :Kıf: Vakf alametidir. Bu kelime üzerinde “vakf yap”
demektir. Vasl da caizdir,
demektir. Vasl da caizdir,
صلي
) ) : Sılî: Vakfın caiz, vaslın efdal olduğuna işarettir.
ك
) ) : Kef ( آذا ) veya ( آذلك ) kelimesinin kısaltılmış şekli olup, bir
önceki işaret gibidir, demektir.
önceki işaret gibidir, demektir.
ع
) ) :Ayın: Rükû alametidir. Namaz kılarken rukuya gitmenin güzel
ve münasib olduğunu bildirir. Mevzu ve kıssa başıdır. Buna: “Aşr-ı şerif”
işareti de denir.
ve münasib olduğunu bildirir. Mevzu ve kıssa başıdır. Buna: “Aşr-ı şerif”
işareti de denir.
س
) ) : Sin ( سكته ): Sekte işaretidir.
( ): Bu üç noktalı işaretin birisinde durulunca ötekinde
durulmaz. İkisinde de durulmazsa bir şey lazım gelmez.
( ): Bu üç noktalı işaretin birisinde durulunca ötekinde
durulmaz. İkisinde de durulmazsa bir şey lazım gelmez.
خ
) ) : Hı; ( خمسة ) kelimesinden alınmış olup, 5 ayette bir konur.
مَدْ
) ): Med işaretidir. Altında bu işaret bulunan harf uzatılır.
قَصْرٌ
) ) : Kasr işaretidir. Altında bu işaret bulunan harf, uzatılmadan
okunur.
NOT: ( أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ ) de ( لا) işareti varsa da, mezhebimize göre burası
okunur.
NOT: ( أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ ) de ( لا) işareti varsa da, mezhebimize göre burası
ayet sonudur. Binaenaleyh, burada vakf yapılır ve devam edilir. Geriden
almaya veya vakfı terk etmeye gayret göstermeye lüzum yoktur.
Bu secavend vakf işaretlerine riayet etmek gerekir. Riayet
etmemek, durulacak yerde durmamakta, durulmayacak yerde de
durmakta kerahet vardır. Hatta, manayı ifsad edecek yerde kasden
durmak haramdır. Ümmü Seleme validemizden rivayete göre
Peygamberimiz (S.A.V.) Fatiha-i şerife’nin her ayetinde vakfetmişlerdir.
Kıraata ilk defa başlamak veya vakf yaptıktan sonra kıraata devam
etmek için tekrar başlamak diye tarif ettiğimiz “ibtida” esnasında da
Bu secavend vakf işaretlerine riayet etmek gerekir. Riayet
etmemek, durulacak yerde durmamakta, durulmayacak yerde de
durmakta kerahet vardır. Hatta, manayı ifsad edecek yerde kasden
durmak haramdır. Ümmü Seleme validemizden rivayete göre
Peygamberimiz (S.A.V.) Fatiha-i şerife’nin her ayetinde vakfetmişlerdir.
Kıraata ilk defa başlamak veya vakf yaptıktan sonra kıraata devam
etmek için tekrar başlamak diye tarif ettiğimiz “ibtida” esnasında da
mananın tam olup-olmayacağına ve değişip-değişmeyeceğine çok dikkat
etmek lazımdır. Çünkü bazı hatalı okuyuşlar manayı ifsad edebilir. Hele
kasdî olursa, insanı küfre de sevk edebilir. Tevbe süresi, 30. ayetindeki;
“Uzeyr ALLAH’ın oğludur = ( عُزَيْرٌ ابْنُ اللهِ )” kısmından ibtida etmek gibi.
Halbuki bunun makablindeki “(Ve Yahudiler dedi ki = ”وَقَالَتِ اليَهُودُ
kısmından başlamak lazımdır. Yine kıraat esasında: ( اِنِّي آَفَرْتُ ) üzerinde
vakfedip, ilerisinden, yani ( بِمَا اَشْرَآْتُمُونِي ) den başlamak da böyledir.
Maalesef, bu husustaki hatalı okuyuşlara sık sık rastlamaktayız. Kıraattan
tamamen ayrılmak niyetiyle okumayı kesmek diye tabir ettiğimiz “Kat’”
halinde de bu mana cihetine çok dikkat etmek gerekir. Okumaya devam
edilmesi mana yönüyle zaruri olan yerlerde, ayet sonu cüz veya hizib
sonu bile olsa kıraattan ayrılmak katiyyen doğru değildir. Arapça iyice
bilinmeden, bu hususu bir takım kaidelere dökmek mümkün değildir,
kanaatindeyiz. Şu kadar var ki, vakf hükümlerine riayet etmek, ibtida ve
Maalesef, bu husustaki hatalı okuyuşlara sık sık rastlamaktayız. Kıraattan
tamamen ayrılmak niyetiyle okumayı kesmek diye tabir ettiğimiz “Kat’”
halinde de bu mana cihetine çok dikkat etmek gerekir. Okumaya devam
edilmesi mana yönüyle zaruri olan yerlerde, ayet sonu cüz veya hizib
sonu bile olsa kıraattan ayrılmak katiyyen doğru değildir. Arapça iyice
bilinmeden, bu hususu bir takım kaidelere dökmek mümkün değildir,
kanaatindeyiz. Şu kadar var ki, vakf hükümlerine riayet etmek, ibtida ve
kat’ esnasında insanı nisbeten hatadan kurtarır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder